MotoGP Efsanesi Casey Stoner’ın Eşsiz Karakteri

İki kez MotoGP dünya şampiyonu olan Casey Stoner, 2025 sezonunda yeniden paddock’ta sıkça görülen bir isim haline geldi. Avustralyalı efsane, Phillip Island’daki Grand Prix haftasında yaptığı açıklamalarda hem geçmişine hem de motosiklet yarışlarına bakışına dair dikkat çeken sözler sarf etti.

Phillip Island’ın rüzgârı ve Stoner’ın hakimiyeti

MotoGP takviminde 1997’den beri yer alan Phillip Island, değişken havası ve doğasıyla tanınıyor. Soğuk, yağmur ve rüzgar karışımıyla sürücüleri her yıl sınayan pistte bir isim bu kaosu her zaman fırsata çevirdi: Casey Stoner.
2007–2012 arasında altı yıl üst üste kazandığı zafer serisi, onun MotoGP tarihindeki en etkileyici dominasyonlarından biri olarak kabul ediliyor. Stoner, adeta fiziği yeniden yazan bir sürüş tarzıyla rakiplerini geride bıraktı.

Kısa ama unutulmaz bir kariyer

2025 itibarıyla 40 yaşına giren Stoner, 11 sezonluk kariyerinde iki dünya şampiyonluğu (2007 Ducati – 2011 Honda), 38 galibiyet, 69 podyum ve 115 yarışta %33’lük kazanma oranıyla tarihe geçti.
“Benim en gurur duyduğum istatistiklerden biri, MotoGP kariyerimde yarıştığım her pistte kazanmış olmamdır,” diyor Stoner. “Bu, farklı zeminlere ve şartlara ne kadar hızlı adapte olabildiğimi gösteriyor.”

Ruhsal mücadele ve geri dönüş

2015 Suzuka 8 Saat testlerinde yaşadığı kazadan sonra pistlere veda eden Stoner, daha sonra kronik yorgunluk sendromu (ME) ile mücadele etti. “Vücudum ve zihnim tamamen durdu,” diyor. “Yıllarca ne düşündüğümü bile kontrol edemiyordum. Son 1-2 yılda yavaş yavaş toparlandım.”

2025’te MotoGP sahnesine yeniden dönen Stoner, Avusturya GP’sinde yaptığı retro demo sürüşü ve ardından Misano’daki Hall of Fame töreni ile büyük ilgi topladı. O hafta sonu pit alanında gezip sürücülere tavsiyelerde bulundu, özellikle genç pilotlarla uzun uzun sohbet etti.

“Mükemmellik imkansız ama ona yaklaşmak mümkündür”

Kariyerinin her döneminde detaylara takıntılı bir sürücü olan Stoner, Misano’da yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Gerçek bir mükemmellik yoktur ama ona ulaşmaya çalışmak, ulaşılabilecek en iyi şeydir. Her zaman zayıf yönlerime odaklandım ve başkalarına göre nerede zorlandığımı anlamaya çalıştım.”

Golf ile motosiklet arasında benzerlik kurarak şöyle devam etti:
“Her şey dengeyle ilgilidir. Bir yönü geliştirirken başka bir yönü kaybedebilirsin. Bu, hayatın ve gelişimin doğasıdır.”

“Her şey mükemmel hissettirmeyebilir ama işe yarıyorsa doğrudur”

Stoner, 2010 Motegi yarışını örnek vererek motosiklet ayarlarında “hissetmek” yerine sonuç odaklı olmanın önemini vurguladı:
“Motegi’de fren dengesine çok odaklandık ve motosiklet mükemmel hissettirdi ama yavaştı. Isınmada eski ayarları geri istedim ve o şekilde yarışı kazandım. Zordu ama hızlıydı. Bazen her şey harika hissettirmese bile işe yarıyorsa, doğru olan odur.”

Casey Stoner: Yarıştan öte bir düşünce tarzı

Bugün hâlâ MotoGP dünyasında saygı duyulan bir figür olan Stoner, sadece hızıyla değil, yarışa felsefi yaklaşımıyla da öne çıkıyor.
Kendi sözleriyle özetlersek:

“Çoğu sürücü fren noktasına fazla odaklanıyor. Ama bazen önemli olan his değil, sonuçtur. Sadece dışarı çık, zorla ve mümkün kıl.”

Bunları da beğenebilirsin

Comments are closed.

Daha fazla MotoGP